Ana içeriğe atla

Sözüm Ona?!

Her koşulda her ortamda söylenebilecek bir atasözünün veya özlü sözün var olması çok keyifli değil mi sizce de? Tüm toplumların dününden bugününe ortak kültür, inanç, duygu ve düşüncelerini yansıtan kendilerine has sözcük öbeklerinin mevcut olması...

‘‘Şans, alınan yenilgileri gülümsemeyle karşılayabilmektir, azimli insan şanslı insandır’’ demiş mesela, kendini beğenmiş olduğuna inandığım biri. Eskiden sadece ‘‘şanssızlık işte’’ diyerek topu taca atma imkânımız varken şimdi şanssızlığımızın üstüne bir de azimsiz insan olarak yaftalanmak hoş olmadı ya, neyse. Yine de ‘‘Her işte bir hayır vardır’’ demeli ve içtenlikle kabullenebilmeli insan başına gelenleri.

 İçtenlik mevzu bahis olduğunda ‘‘Gülerken göbeği oynamayan adama güvenmem’’ diyen bu Çin atasözüne atıf yapmadan geçemeyeceğim. Gülerken bile "-mış" gibi yapan şahsiyetten mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var demek ki. İçten bir gülümseme bulaşıcıdır ve bu gülümsemeyi dostlarla paylaşmanın keyfi de paha biçilemez...

Paylaştıkça artan başka şeyler de yok değil... Nitekim ‘‘Zenginlik gübredir, yalnızca saçıldığında yararlı olur’’ lafı boş yere söylenmemiş olsa gerek. Para = Gübre eşitliği üzerine yorum yapmak bana düşmez lakin Karadenizliler bilir, Karadeniz'de ‘‘Uyyy, Fuşki koklana’’ diye bir tabir vardır. Fuşki’nin kelime anlamı Gübre demek. Dolayısıyla Karadenizli bir büyüğünüz size böyle söylediğinde alınmayın hemen; burnunuz gübreden değil paradan çıkmasın demek istemiştir belki, âmin deyip karşıya geçin cevap vermeyin öyle hemen büyüklerinize (:

Biz saçıp verim alabilmekten bahsede duralım bildiğimiz üzere maalesef, sırf para için bile insanlar birbirlerini öldürebilmekte...Oysa ki ‘‘Neden birbirimizi öldürüyoruz ki biraz beklesek zaten kendiliğimizden öleceğiz’’ demiş sonuna kadar haklı olan biri. Bu sözü büyütüp billboardlara asmak, hatta yaşam felsefesi haline getirmek gerek ama asıl mesele bunu anlayabilecek algı düzeyine gelebilmek belki de...

Bu algı düzeyine gelebilmek için her şeyi yaşayıp tecrübe etmeye de gerek yok aslında, bir Belçika atasözü ne demiş; ‘‘Tecrübe tarak gibidir, hayat insana verir ama kel olduğu zaman’’ Anladık mı şimdi?! Biraz büyük sözü dinlemenin hiçbir zararı olmaz, bilakis vaktinde öğüt almak faydalıdır kıymetini bilene. Öğüt veren sevdiklerimiz, büyüklerimiz bol olsun yeter ki...

Velhasılıkelam öyle ya da böyle hayat akıp gidiyor. Bizler bir noktaya kadar müdahale edebiliyor, gerisi takdiri ilahi diyoruz...Vakti zamanında Hititlerin yapmış olduğu ‘‘Tanrım! Değiştirilebilecek şeyleri değiştirebilmek için bana güç ver, değişemeyecek şeyleri kabullenebilmem için sabır ver ve bu ikisini ayırt edebilmem için akıl ver’’ duası bu durumun tarih boyunca böyle olduğunun özeti ve ispatı niteliğinde değil mi sizce de?

     Uzun süreli sessizlikten sonra bu kadar kelam etmişken Mevlâna’nın ‘‘Bir cümle yeter sözden anlayana, destan yazsan fark etmez laftan anlamayana’’ dizeleriyle cümlenize sevgi ve saygılarımı iletiyorum efendim (:



Görsel
Jessica Lewis
 adlı kişinin Pexels'daki fotoğrafı


Yorumlar

Adsız dedi ki…
merhaba seda hanım, nasılsınız?

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUANTUM İSİM ANALİZİ

İsmimizdeki harflerin karakterlerimiz üzerinde etkilerinin olabileceği hiç aklınıza gelmiş miydi? Analizciler kullanmış olduğumuz her harfin, sesin bir frekans yaydığını ve bu durumun bizlerin elektromanyetik alanımızı etkilediğini söylüyor. Ayrıca isimlerin baş harfinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek “İsim A harfiyle başlıyorsa, kişinin algılaması yüksek, atılgan bir enerjiye sahip, B harfiyle başlıyorsa mücadeleci ve önsezileri güçlü, F ile başlayanlar güvenilir yapıya sahip ve G ile başlıyorsa kıskanç ya da inatçı bir kişilik söz konusu. V harfi olan isimler başına buyruk, dik kafalı; N sağduyu, P saygınlık, L ve S sanatçı kişilik, T ticari yetenek ve kültürel birikimi gösterir” diyorlar. İşte ismimizdeki harflerin karakterlerimizde oluşturacağı etkiler ile ilgili ilginç olduğunu düşündüğüm bir çalışma…Ama nedense j harfi dışında pek de kötü bir tanımlama yok…Yani eminim şimdi pek çoğumuz AAAA tıpkı ben diyecek :) A: Atılgan-enerjik B: Ön sezileri kuvvetli C: Konuşm

Su Canlı Mıdır ?

Suyun canlı olup olmadığı yıllardır süregelen bir tartışma konusu iken bilim insanı  Dr. Masaru EMOTO bu tartışmaya bambaşka bir boyut getirdi.           Dr. Masaru EMOTO ' ya göre yapılan deneyler sonucunda temiz kaynaklardan gelen veya kendilerine güzel, sevgi dolu sözcükler söylenen, klasik müzik dinletilen su örneklerinin parlak, simetrik ve düzgün desenli olduğu; buna karşılık pis kaynaklardan gelen, sürekli kötü söz söylenen su örneklerinin koyu renkli, asimetrik ve dağınık olarak resmedildiği gözlemlenmiş.           Bundan birkaç yıl önce Discovery Channel'de yayınlanan MYTHBUSTERS programında da bunun bir deneyi yapılmış, içinde sürekli olarak klasik müzik ve heavy metal müzik çalınan iki ayrı sera oluşturulmuştu. Bunun yanı sıra içinde klasik müzik çalınan seraya sürekli güzel şeylerden bahsedilmiş, sevgi dolu sözcükler ifade edilmiş; heavy müzik çalınan seraya gidildiğinde ise bağırılıp çağrılmıştı ve deney sonunda içinde klasik müzik çalınan seranın bitkilerini

KENDİNİZE AİT SOSYAL MEDYA PLATFORMUNUZ OLSUN İSTER MİSİNİZ!

Evet yanlış duymadınız Facebook ya da Twitter size göre değilse, kendi sitenizi kurmanızı sağlayacak basit araçlar günümüzde mevcut. Bir sosyal ağ sitesi sahibi olmak aslında sandığınız kadar da zor değil ve üstelik bunun için tek satır program yazmanıza veya herhangi bir seviyede programcılık bilgisi sahibi olmanıza da gerek yok. Nasıl mı? İşte size iki yöntem; SocialWok ki   en önemli özelliği sadece belli bir alan adına ait e-mail adresleri kullanarak üye olunmasına izin vermesi. Böylece sadece aynı kurum ya da aynı okul öğrencilerinin üye olabileceği bir sosyal ağ oluşturabiliyorsunuz.  Sout'Em ' in ise üyelik özellikleri daha esnek, üye olurken kullanılacak e-posta adreslerine yönelik bir kısıtlama olmadığından, sosyal ağını sadece kapalı bir gruba açmak istemeyenler için çok daha uygun bir seçenek. Üstelik son derece pratik ve kullanıcı dostu olan sistem, kişiselleştirme konusunda da zengin seçeneklere sahip. Sosyal ağ sitelerinin milyonlarca kişiyi peşinden sürüklediği g