Ana içeriğe atla

TANRI ZAR ATMAZ!

Altın oran doğada sayısız canlı ve cansız varlığın yapısında bulunan öyle özel bir oran ki; bu bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen, yüzyıllar boyunca sanat ve mimaride uygulanmış, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği düşünülen geometrik ve sayısal bir bağıntı. Platon'a göre kozmik fiziğin anahtarı olan oran, matematikte üstün tasarım sayısı olarak da adlandırılmakta. İlk defa Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedildiği düşünülen bu altın orana şaşırtıcı bir biçimde;
  1. Kalp atışlarımızda,
  2. DNA sarmalının en ve boy oranında,
  3. İnsan bedeninde ki; göbek ile ayak arası mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde, insan boyunun ya da parmak ucu-dirsek arası/el bileği dirsek arası, omuz hizasından baş ucuna kadar olan mesafe/kafa boyu, göbek-baş ucu arasındaki mesafe/omuz hizasından baş ucuna olan mesafe, göbek-diz arası/diz-ayak ucu arası ve yine parmaklarımızın tam boyunun ilk iki boğuma oranında,
  4. İnsan yüzünde ki; yüz ölçüleri bu orana uyanların tüm insanlar tarafından istisnasız güzel kabul edildiği ispatlanmış,
  5. Bitkilerin flotaxi denilen yaprak diziliminde,
  6. Kar kristallerinin yapısında,
  7. Akciğeri oluşturan broşlardan kısa broşun uzun broşa oranında,
  8. Deniz dibinde yaşayan yumuşakçaların kabuklarındaki spiral formda,
  9. Evrende pek çok galaksinin spiral yapısında,
  10. İnsan iç kulağında yer alan, ses titreşimlerini aktarma işlevi gören cochlea'nın yapısında,
  11. Filler ile soyu tükenen mamutların dişleri, aslanların tırnakları ve papağanların gagalarında,
  12. Örümceğinin ördüğü sarmal ağda,
  13. Ayçiçeği ve çam kozalağının yapısında,
  14. Pek çok ünlü mimari yapıda ve mısır piramitlerinde,
  15. Leonardo da Vinci' nin Mona Lisa adlı tablosunda hep bu oran yani 1,618 sayısı karşımıza çıkar.
Büyük bir hazine olduğu ifade edilen bu oranla hesaplama yapan araştırmacılar, dünyamızın altın oran noktasının nerede olduğunu da hesaplamışlardır.
  1. Tüm insanlığın ortak yer belirleme dili haline gelmiş enlem ve boylam haritasına göre dünyanın altın oran noktası Mekke şehridir.
  2. Mekke şehrinin kuzey kutup noktasına olan uzaklığı (7631,68 km) ile güney kutup noktasına olan uzaklığına (12348,32 km) oranı tam olarak 1,618 dir.
  3. Ayrıca Mekke'nin güney kutup noktasına olan uzaklığının (12348,32 km) iki kutup noktası arasındaki toplam uzunluğa (19980,00 km) oranı hep 1,618 oranını vermektedir.
  4. Yine Mekke şehrinin Arabistan'ın altın oran bölgesinde; Kabe'nin ise Mekke şehrinin altın oran bölgesinde yer alması oldukça düşündürücüdür.
Tüm bunların tesadüfen olabilmesi olasılık hesaplarına göre sanıyorum ki imkansızdır. Ünlü bilim adamı Albert Einstein' da ifade ettiği gibi ''TANRI ZAR ATMAZ'' vesselam.




Resim <a href="https://pixabay.com/tr/users/jatocreate-5529266/?utm_source=link-attribution&amp;utm_medium=referral&amp;utm_campaign=image&amp;utm_content=4720491">Joshua Choate</a> tarafından <a href="https://pixabay.com/tr/?utm_source=link-attribution&amp;utm_medium=referral&amp;utm_campaign=image&amp;utm_content=4720491">Pixabay</a>'a yüklendi
  

Yorumlar

nihalasli dedi ki…
ne guzel bir yazi olmus.Altin orani tv de bir programda izlemistim o zaman cok dikkatimi cekmisti buyazi ile de oldukca ornekler olusmus..Tesekkurler
ziyaretin için teşekkürler nihalaslı
Unknown dedi ki…
Yüce Allah'ın İlmi mutlaktır ve herşeyi kuşatmıştır. Canlı ve cansız varlıklardaki (1,618) Altın Oranın tanımına katkınızdan dolayı sizi kutlarım.
değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim cemal müdürüm
mine dedi ki…
hııım bu oranla ilgili da vincinin birşeyleri kalmış galiba aklımda
erdem dedi ki…
Mekkenin altın orana uymasını kabul ediyorum, fakat bence dünya resminde bir tane değil 4 tane altın oran vardır. Resme iyice bakın ve uzun kenar ile kısa kenarları yer değiştirin o zaman 4 tane çıkmıyor mu :D. Bunu söylememdeki tek maksat diğer yerlerinde araştırılmasıdır. Eminim diğer yerlerde de özel bir şeyler bulunabilir ve hatta altın oranlar arasında kalan bölgede bile bence... :D

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUANTUM İSİM ANALİZİ

İsmimizdeki harflerin karakterlerimiz üzerinde etkilerinin olabileceği hiç aklınıza gelmiş miydi? Analizciler kullanmış olduğumuz her harfin, sesin bir frekans yaydığını ve bu durumun bizlerin elektromanyetik alanımızı etkilediğini söylüyor. Ayrıca isimlerin baş harfinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek “İsim A harfiyle başlıyorsa, kişinin algılaması yüksek, atılgan bir enerjiye sahip, B harfiyle başlıyorsa mücadeleci ve önsezileri güçlü, F ile başlayanlar güvenilir yapıya sahip ve G ile başlıyorsa kıskanç ya da inatçı bir kişilik söz konusu. V harfi olan isimler başına buyruk, dik kafalı; N sağduyu, P saygınlık, L ve S sanatçı kişilik, T ticari yetenek ve kültürel birikimi gösterir” diyorlar. İşte ismimizdeki harflerin karakterlerimizde oluşturacağı etkiler ile ilgili ilginç olduğunu düşündüğüm bir çalışma…Ama nedense j harfi dışında pek de kötü bir tanımlama yok…Yani eminim şimdi pek çoğumuz AAAA tıpkı ben diyecek :) A: Atılgan-enerjik B: Ön sezileri kuvvetli C: Konuşm

Su Canlı Mıdır ?

Suyun canlı olup olmadığı yıllardır süregelen bir tartışma konusu iken bilim insanı  Dr. Masaru EMOTO bu tartışmaya bambaşka bir boyut getirdi.           Dr. Masaru EMOTO ' ya göre yapılan deneyler sonucunda temiz kaynaklardan gelen veya kendilerine güzel, sevgi dolu sözcükler söylenen, klasik müzik dinletilen su örneklerinin parlak, simetrik ve düzgün desenli olduğu; buna karşılık pis kaynaklardan gelen, sürekli kötü söz söylenen su örneklerinin koyu renkli, asimetrik ve dağınık olarak resmedildiği gözlemlenmiş.           Bundan birkaç yıl önce Discovery Channel'de yayınlanan MYTHBUSTERS programında da bunun bir deneyi yapılmış, içinde sürekli olarak klasik müzik ve heavy metal müzik çalınan iki ayrı sera oluşturulmuştu. Bunun yanı sıra içinde klasik müzik çalınan seraya sürekli güzel şeylerden bahsedilmiş, sevgi dolu sözcükler ifade edilmiş; heavy müzik çalınan seraya gidildiğinde ise bağırılıp çağrılmıştı ve deney sonunda içinde klasik müzik çalınan seranın bitkilerini

KENDİNİZE AİT SOSYAL MEDYA PLATFORMUNUZ OLSUN İSTER MİSİNİZ!

Evet yanlış duymadınız Facebook ya da Twitter size göre değilse, kendi sitenizi kurmanızı sağlayacak basit araçlar günümüzde mevcut. Bir sosyal ağ sitesi sahibi olmak aslında sandığınız kadar da zor değil ve üstelik bunun için tek satır program yazmanıza veya herhangi bir seviyede programcılık bilgisi sahibi olmanıza da gerek yok. Nasıl mı? İşte size iki yöntem; SocialWok ki   en önemli özelliği sadece belli bir alan adına ait e-mail adresleri kullanarak üye olunmasına izin vermesi. Böylece sadece aynı kurum ya da aynı okul öğrencilerinin üye olabileceği bir sosyal ağ oluşturabiliyorsunuz.  Sout'Em ' in ise üyelik özellikleri daha esnek, üye olurken kullanılacak e-posta adreslerine yönelik bir kısıtlama olmadığından, sosyal ağını sadece kapalı bir gruba açmak istemeyenler için çok daha uygun bir seçenek. Üstelik son derece pratik ve kullanıcı dostu olan sistem, kişiselleştirme konusunda da zengin seçeneklere sahip. Sosyal ağ sitelerinin milyonlarca kişiyi peşinden sürüklediği g