Bütün semavi dinler, uygarlıkların çöküşleri ile ilgili türlü efsanelere sahiptir. Sapkınlığa düşen uygarlıkların Yaratıcı tarafından nasıl yok edildikleri, başta Kur’an-ı Kerim ve İncil olmak üzere pek çok kutsal kitapta sık sık anlatılmaktadır. Ne yazık ki bizler, insanlığın uygarlaşırken aynı zamanda ahlaksızlaştığı ve yozlaştığı bir dönemdeyiz. Belki de çok yakın bir gelecekte, kendi uygarlığımızın sapkınlığı yüzünden yok oluşu başka mitolojik hikayelerde insanlığın ibret alması için anlatılacak.
Her neyse konumuza dönecek olursak; bugünlerde en gizemli uygarlıklarından biri kabul edilen Mayaların kehanetleri dünya gündemini meşgul etmekte. Sadece kendi yaşadıkları zaman için değil, tüm insanlık adına hayati önem taşıyan bilgilere sahip olduklarına inanılan ve hiçbir iz bırakmadan tarih sahnesinden silinen bu görkemli uygarlığın izlerini araştıran bilim insanı ve tarihçiler, dünyanın geleceğiyle ilgili önemli ipuçlarına ulaştıklarına inanmaktalar. Maya tabletlerinde yer alan takvim 21 Aralık 2012 de son bulmakta. Bu bir kıyamet ya da yok oluş anlamına mı geliyor? Araştırmacılar bu durumun fiziksel bir değişim olacağını, içinde yaşadığımız çağın sona erip yeni bir çağın başlayacağını savunmaktalar. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise bizler iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gözlemleyebiliyoruz sanırım.
Beşinci kutupsal kayma olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişeceği savunulurken, dünyadaki iklimlerin değişimi de buna bağlanıyor. Kutuplar yer ya da açı değiştirdiğinde üzerlerindeki buzullar da eriyor. Mayalara göre de daha önce yaşanan dört çağ tıpkı bu şekilde sona erdi ki, dünyanın en az dört kez kutupsal kayma yaşadığı iddiasının bilimsel verilerle kanıtlandığı biliniyor.
Araştırmacılar, şu anda dünyamızın manyetik alanında muazzam bir değişim olduğu; bunun da en önemli sebebinin güneşte meydana gelen değişimler olduğunu vurgulamaktalar. Ayrıca binlerce yıldır 7,4 Hertz olan dünyamız rezonansının 1980 lerden bu yana 12 Hertze ulaştığı tespit edilmiş ki; bu da bugün yaşadığımız 24 saatin eskiye göre 16 saate eşit olduğunu yani zamanın hızlandığını göstermekte. Yine Güneş'in ortalama 11 yıllık periyotlarda zirveye çıkan aktivitesinin, son zirve döneminden bu yana düşüşe geçmesi, bir sonraki zirve döneminin çok daha şiddetli olabileceğine dair bir işaret sayılabileceğini de vurguluyor uzmanlar. Bir sonraki zirve noktası ise tahmin edeceğiniz üzere 2012 yılına denk geliyor ki, kilit noktası da işte tam burası. Bu çalışmalar ışığında bilgisayar ortamında hazırlanan teorik modellerin sonuçları doğruysa eğer, 2012 yılı civarında bizleri manyetik bir kutup kayması bekliyor.
Manyetik kayma, dünyanın manyetik kalkanının bir süreliğine kapalı olması demek ki bu da bizleri Güneş'ten ya da uzaydan gelebilecek her türlü etkiye açık hale getiriyor. Yani meteor gibi cisimlerin yönlerinin dünya tarafından değiştirilemeyeceği, aksine gezegenimiz tarafından çekilebilecekleri ihtimali üzerinde duruluyor. Bu olasılığın gezegenimizin yer çekimine etkisi tahmin edilememekle birlikte; volkan ve deprem gibi doğa olaylarını tetikleyebileceği düşünülüyor.
Nitekim eğer bizim düşünemeyeceğimiz hatta tahmin bile edemeyeceğimiz tarzda fizik ötesi bilgi pratiğine sahip olan Mayalılar haklıysa ve kehanetleri gerçekleşirse; küresel çapta bir felaket bizleri bekliyor ki, artık kurdukları saatin alarmı neredeyse çalmak üzere.
Bizler de bu durumun gelişinin ayak seslerini hissediyor; sık sık değişen ve alışık olmadığımız hava koşullarına karşı verdiğimiz, ''Daha önce hiç böyle olmamıştı?'', ''Neler oluyor?'' gibi söylem ve tepkilerle ifade ediyoruz belki de.
Kapitalist sistemin ve türlü türlü izm’lerin peşinde koşan insanoğlu; heva ve heveslerinin, şan ve sözüm ana şöhretin, cüzdanını her ne şekilde olursa olsun doldurmanın peşinde ilkel ve fütursuzca koşa dursun; yaşadığı dünya çok ama çok ciddi bir değişim geçiriyor. Biz insanlar çok yakın bir gelecekte aciz olduğumuz doğa karşısında yetersizliğimizi fazlası ile göreceğiz ne yazık ki. Çünkü insanlık gayretlerinin yetersizliği sebebiyle herkesi hırpalayacak korkunç bir sona doğru adım adım ilerlemekte. Anlamak isteyene tarihte, mitolojide ve kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de çok büyük dersler vardır vesselam.
Resim <a href="https://pixabay.com/tr/users/publicdomainimages-327722/?utm_source=link-attribution&utm_medium=referral&utm_campaign=image&utm_content=387001">PublicDomainImages</a> tarafından <a href="https://pixabay.com/tr/?utm_source=link-attribution&utm_medium=referral&utm_campaign=image&utm_content=387001">Pixabay</a>'a yüklendi
Yorumlar
Bjsss
Bloğumu ziyaret ederek izleyiciler grubuna profil kaydınızı yapmışınız. Ben de bu profil resminden ilerleyerek buraya kadar geldim. Ziyaretiniz için çok teşekkür ederim.
Maya kehanetleri ile birlikte tüm böyle gizemli şeylere ben de ilgi duyarım, araştırırım ve okurum, ama bir türlü bu kehanetlere inanmam. Çünkü gaybı ancak Allah bilir!
İyi ve güzel ne varsa paylaşmak arzu ve ümidiyle birlikte sağlıcakla kalın efendim, saygılarımla.
13.12.1433 hicri takvim
28.12.2012 buda olabilir ama bana göre;
28.10.2012 gününün sırrını allah bilir...