Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sözüm Ona?!

Her koşulda her ortamda söylenebilecek bir atasözünün veya özlü sözün var olması çok keyifli değil mi sizce de? Tüm toplumların dününden bugününe ortak kültür, inanç, duygu ve düşüncelerini yansıtan kendilerine has sözcük öbeklerinin mevcut olması... ‘‘Şans, alınan yenilgileri gülümsemeyle karşılayabilmektir, azimli insan şanslı insandır’’ demiş mesela, kendini beğenmiş olduğuna inandığım biri. Eskiden sadece ‘‘şanssızlık işte’’ diyerek topu taca atma imkânımız varken şimdi şanssızlığımızın üstüne bir de azimsiz insan olarak yaftalanmak hoş olmadı ya, neyse. Yine de ‘‘Her işte bir hayır vardır’’ demeli ve içtenlikle kabullenebilmeli insan başına gelenleri.  İçtenlik mevzu bahis olduğunda ‘‘Gülerken göbeği oynamayan adama güvenmem’’ diyen bu Çin atasözüne atıf yapmadan geçemeyeceğim. Gülerken bile "-mış" gibi yapan şahsiyetten mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var demek ki. İçten bir gülümseme bulaşıcıdır ve bu gülümsemeyi dostlarla paylaşmanın keyfi de paha biçil

İnternet Kullanırken İklimi Değiştiriyorsun!

İnternette gezinirken, sohbet edip video izlerken ya da elektronik posta gönderirken iklim değişikliğinin artmasına neden olduğunuz aklınıza gelir miydi? Bu noktada bir haber sitesinde yer alan ve Centre for Energy-Efficient Telecommunications (Enerji Verimliliği ve Telekominikasyon Merkezi) CEET ve Bell Labs tarafından yapılan araştırmanın sonuçları gerçekten çok çarpıcı. Hazırlanan rapora göre internette gezinme, video izleme, sohbet etme, konuşma, e-posta ve diğer bulut temelli kullanımların sebep olduğu emisyonlar yılda 830 milyon ton CO 2  ye eşdeğer. Bu tüketim, havacılık sektörünün sebep olduğu toplam karbon emisyonu ile neredeyse başa baş. Sorunun 2020 yılı itibarıyla çok daha fazla büyüyeceği de öngörülmekte. O vakit daha fazla emisyona neden olmadan paylaşımımı sonlandırıyor; hepimize küresel ısınmasız bir yaşam diliyorum vesselam:)   Görsel: Resim <a href="https://pixabay.com/tr/users/catharina77-784204/?utm_source=link-attribution&amp;utm_medium=referra

EİNSTEİN’ ın MEŞHUR SORUSU

Bu soruyu dünya üzerindeki insanların yalnızca %5'i çözebiliyormuş...  Hadi sizlere kolay gelsin ben çoktan çözdüm bile:)) 5 farklı renkte 5 tane ev var. Her evde farklı ülkeden 5 kişi yaşıyor. Herkes farklı marka sigara ve farklı marka içki içiyor ve farklı hayvan besliyor. İpuçları: İngiliz kırmızı evde yaşıyor, İsveçli köpek besliyor, Danimarkalı çay içiyor Beyaz evin solunda yeşil ev var, Yeşil evin sahibi kahve içiyor, Kuş besleyen kişi A marka sigara içiyor, Sarı ev sahibi B marka sigara içiyor, Tam merkezdeki evde oturan kişi süt içiyor, Norveçli ilk evde oturuyor, Kedi besleyen kişinin yanındaki evde oturan kişi C marka sigara içiyor, B  marka sigara içen kişinin evinin yanındaki evdeki kişi at besliyor, D marka sigara içen aynı zamanda bira içiyor, Alman E marka sigara içiyor, Mavi evin yanında oturan kişi Norveçli, Su içen kişinin komşusu C marka sigara içiyor. Peki hadi bilin bakalım ''BALIĞI KİM BESLİYOR'' ??????? Görsel:

KUANTUM İSİM ANALİZİ

İsmimizdeki harflerin karakterlerimiz üzerinde etkilerinin olabileceği hiç aklınıza gelmiş miydi? Analizciler kullanmış olduğumuz her harfin, sesin bir frekans yaydığını ve bu durumun bizlerin elektromanyetik alanımızı etkilediğini söylüyor. Ayrıca isimlerin baş harfinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek “İsim A harfiyle başlıyorsa, kişinin algılaması yüksek, atılgan bir enerjiye sahip, B harfiyle başlıyorsa mücadeleci ve önsezileri güçlü, F ile başlayanlar güvenilir yapıya sahip ve G ile başlıyorsa kıskanç ya da inatçı bir kişilik söz konusu. V harfi olan isimler başına buyruk, dik kafalı; N sağduyu, P saygınlık, L ve S sanatçı kişilik, T ticari yetenek ve kültürel birikimi gösterir” diyorlar. İşte ismimizdeki harflerin karakterlerimizde oluşturacağı etkiler ile ilgili ilginç olduğunu düşündüğüm bir çalışma…Ama nedense j harfi dışında pek de kötü bir tanımlama yok…Yani eminim şimdi pek çoğumuz AAAA tıpkı ben diyecek :) A: Atılgan-enerjik B: Ön sezileri kuvvetli C: Konuşm

ZEKA SONRADAN GELİŞTİRİLEBİLİR Mİ?

Zekâ testleri çocuklarımızın zekasını tam olarak gösterebilir mi? Ya da şöyle soralım; zekâ testlerinde düşük skorlara sahip olan bir çocuğun zekasını geliştirmek mümkün müdür? Bu noktada ben zekânın geliştirilebilen hatta geliştirilmesi gereken bir yetenek olduğunu savunmaktayım. Yani zekâ testlerinde pek de güz güldürücü bir skora sahip olmayan vasat bir çocuğu alıp; ona zekasını geliştirecek yönde bolca zekâ testleri çözdürür, zihin becerileri ile el becerilerini birlikte geliştiren oyunlar oynatır, onunla düşünceye sevk eden tartışmalar yapar ve pek tabi merak duygusunu uyandırıp araştırmaya sevk edersek; sonrasında aynı testi uyguladığımızda çocuğun zekâ testinden aldığı puanların yükseleceğine tüm kalbiyle inananlardanım. Ama burada asıl kilit nokta başarı için tek başına zekânın yeterli olmadığı. Çocukken ne kadar deha olursa olsun, bir kimsenin başarmak istediği konuda insan üstü bir çaba göstermedikçe başarıya ulaşamayacağı su götürmez bir gerçek. Hal böyleyken zekâsı

12 HAYVANLI TÜRK TAKVİMİ

     Kadim uygarlıklar tarih boyunca çeşitli takvimler kullanmışlardır. Bugün bile bazı devlet ve halklar farklı bir zaman-hesap sistemi kullanmaya devam etmektedir.           Türk alemi ise güneş yılını kendilerine has bir usulle yürütmüş, her yılı bir hayvan ismi ile adlandırmış ve bu yıl doğan kişilerin karakterlerine de söz konusu hayvanın tabiatı üzerinden yorum getirmişlerdir. Peki bizlere ne kadarı uyuyor bu ilginç takvimin hep beraber  inceleyelim. 1. Sıçan Yılı: Fare senesi gelince hoşluk olur. Sene ortasında çok yağış olur. Sene sonunda fitneler uyanır. Cenk olur, niceleri kana boyanır. Kış, hem uzun hem soğuk olur. Fareler buğdayı yağma eder. Senenin başlarında doğanlar zeki ve iyi huylu olurlar. O yılın ortasında doğanlar, kötü huylu ve yalancıdırlar. Sene sonunda doğanlar, kötü işli, haset ve düzenbaz olurlar. 2. Sığır Yılı: Bu yılda yıldırımlar ve gök gürültülü yağmurlar olur. Kışın tipiler çok olur, kar çok yağar, kış uzun sürer. Buğday ve her çeşit meyve çok

Sosyal Medyanızda Bu Kişileri Eklemeyin!

Sosyal medya her ne kadar bütün dünyayı saran bir ağ haline gelmiş, tanıdığınız hemen herkes orada buluşmuş olsa da; herkesin arkadaşlık teklifini kabul etmek, oradan size gönderilen her davete icabet etmek zorunda değilsiniz.  İşte belli başlı sıkıntıları yaşamamak adına sosyal medyada arkadaş olmamanız gereken insan tipilerini sizin için derledik: Yöneticiniz Sosyal medyada arkadaş olmamaya en çok dikkat etmeniz gereken kişidir kendisi. Öyle ya, ne de olsa çalışmaktan ne kadar yorulduğunuz ya da kurumunuzdan şikayetçi olduğunuz bilgisini yazmak isteyebilirsiniz zaman zaman. Veya hasta olduğunuz bahanesiyle işten kaytardığınız bir gün, sosyal medyanızda adınızın yanına “filanca kafede yiyip için eğleniyor” bildirimi tehlike arz edebilir. Hayatı çocuğunun etrafında dönenler Bu tarz sosyal medya arkadaşları, en sıkıcı kişilerdir. Güncelledikleri durum bilgisi sadece çocuklarıyla ilgilidir. Sürekli çocuklarının fotoğraflarını yükler ve onlara methiyeler düzerler. Takipçileri olan benze

YE, İÇ, MUTLU OL!

Hazır yemek ve şekerli içecekler bizlere ve çocuklarımıza  kilo aldırıyor olabilir, ancak aynı zamanda mutlu da ediyor...           Tayvan Ulusal Üniversitesi ve Arkansas Üniversitesi' nden araştırmacılar, sağlıksız yiyecek ve içecek tüketimini azaltarak çocukluk çağı obezitesini engellemeyi amaçlayan programların, çocukları mutlu edecek başka yöntemler kullanmaları durumunda daha etkili olabileceğini söylüyor.           Çocukluk çağı obezitesi dünya çapında hiç şüphesiz önemli bir sağlık sorunu. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve çocukların psikolojik sağlıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmacılar; 2001 yılında Tayvan' da yapılmış bir anketin verileri kullanılarak, 2-12 yaş grubundan 2366 çocuğun hazır yemek (patates kızartması, pizza, hamburger vb.) ve şekerli içecek (gazoz ve benzeri asitli içecekler ile şekerle tatlandırılmış diğer hazır içecekler) tüketiminin vücut ağırlıklarına ve mutluluk seviyelerine etkisini araştırmışlar.           Çalışmanın ortaya koyd

SOSYAL MEDYA'NIN KORKUTAN YÜZÜ

ABD'de yapılan bir araştırma, ülkedeki boşanmaların beşte birinin sebebinin sosyal paylaşım ağları olduğunu ortaya koydu. Amerikan Boşanma Avukatları Akademisi tarafından yapılan araştırmaya göre, flört içeren mesajlar ve fotoğraflar sosyal medya yüzünden boşanmaların nedenlerinin başında geliyormuş. Araştırmada ayrıca sosyal medya yüzünden boşanmaların çoğuna, yıllardır görüşülmeyen eski sevgililerle temasa geçmenin de yol açtığı belirtilmiş.   Nasıl ki batının güzel taraflarını alıyoruz, teknolojinin de güzel tarafını alıp orada kalalım vesselam...   Resim <a href="https://pixabay.com/tr/users/alltechbuzz-13671689/?utm_source=link-attribution&amp;utm_medium=referral&amp;utm_campaign=image&amp;utm_content=4523105">Alltechbuzz</a> tarafından <a href="https://pixabay.com/tr/?utm_source=link-attribution&amp;utm_medium=referral&amp;utm_campaign=image&amp;utm_content=4523105">Pixabay</a>'a yüklendi

PERFORMANSINIZI ÖLÇME KILAVUZU:)))

Günümüzde işsizlik hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde karşılaşılan önemli problemlerden biri olmaya devam etmekte. Hal böyleyken büyük firmalar, şirketler ve kurumlar eleman alırken bireylerin performanslarını ölçen, bireylerin sistem üzerinde kontrolünü hesaplayabilen ve çalışanlarının yüksek donanıma sahip olmalarını ön planda tutan değerlendirmeler yaparak çalışan seçmeye özen göstermekteler. Bu hususta internet sitelerinde [kaynağını tespit edemedim ki sanıyorum herkes birbirinden copy-paste yapmış] bir çalışmaya rastladım. Başarı ölçeği de diyebileceğimiz performans değerlendirme terimlerine çok farklı bir yaklaşım sunan bu çalışmayı siz kıymetli okurlarımla da paylaşmak istiyorum.  MOTİVASYONU YÜKSEK Sazan gibi her şeye atlayan, bilumum angarya yüklenebilen şahsiyet. ETKİLİ SUNUŞ TEKNİĞİNE SAHİP Ortalamanın üzerinde güzel ya da yakışıklı kişi. ZAMANI İYİ KULLANABİLEN Yöneticisinin ruhu bile duymadan, mesai saatleri içinde kahve içip fal baktıran; internette ge